Ya da hiç mi misafir ağırlamadı bu evinde? Kadınlar şööle kanepelere, o da olmadı Siesta marka plastik sandalyelere inci gibi dizilip, elinden tavşan, pardon, kedi kanı sıcak bi' çay hiç mi içmediler? (Şimdi hararetli bir şekilde 'Biz çay diye ne içtik kız Saliha?' muhabbeti dönüyordur herhalde civar evlerde) Bir de benim aklıma bu S.S.'nin çok fazla Twilight - Alacakaranlık izlemiş olabileceği ihtimali de gelmedi değil. Filmdeki Gökhanus Özenus cinsinden, genç kızların sevgilisi vampir oğlana özenip, insanlara geçmeden önce kediler üstünde staj yapmış olabilir. Evliyse belki kocası da kurtadam falandır. (Çocuklarını düşünemiyorum. Ne mitsel bir aile. Soyadları da Patetik olsun bari)
Geçtiğimiz aylarda da bir ergen kızımızın, psikolojik çöküntüsünün acısını zavallı sokak kedilerinden çıkarışını 8 megapixel fotolarla, en innnce detayına kadar görme gafletinde bulunmuştuk. (Hayır, neden açarsın ki o fotoyu karşına nasıl bir manzara çıkacağını bile bile?) Hatta gaza gelip bütün hayvansever sitelerine imza bile atmıştık -ki kendisi şu anda büyük ihtimalle elinde önceki geceden kalma tavuk kanatlarıyla kedi ayartmaya çalışıyordur, neyse.
Şimdi sözüm hayvanseverlere: Siz siz olun öyle sevdirmeyin herkese kedinizi, kuşunuzu. Maazallah, gözlerine kestiriverirler, ne olduğunu anlamazsınız.
Son sözüm ise ev kadınlarına: Artık misafirliğe gittiğiniz evlerin mutfaklarını bire bir kontrol edin. Tavşankanı deyimi gerçek olmasın. Sevgiler, saygılar. (Esra Ceyhan mode on)
Siesta marka plastik sandalyeler. Gözlem yeteneğine bayılıyorum:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :))
YanıtlaSil