İnsanları Tanıyalım köşemi çok boşladığımın farkındayım. Bu seferki sujemiz "Milenyum Kızları". Geniş kapsamlı bir başlık çünkü her kız türü için ayrı başlık açmanın gereksiz olduğu kanısına varıp tek kalemde işi bitirmek istedim. Buyrun efendim.
Audrey Hepburn kızı: Sanal profillerinde "Tiffany'de Kahvaltı" filminden karakterlere ait isimlerle boy gösterip, avatar olarak da melül bakışlı aktrisin en sevimli siyah-beyaz fotoğraflarından birini kullanan bu kızlar, orta yaş krizinin eşiğindedir. Asabidirler ve "Özgür kız Nil" tavırları üzerlerinde eğreti durur. Aşk hayatları karmaşıktır ve sanal ortamda umursamaz takılsalar da niyetleri diğer tüm kategorideki kızlar gibi münasip bir koca bulmaktır. Kim bilir, belki de kendilerini bir gün gerçek kimlikleriyle görmemizin formülü budur.
Sex And The City kızı: Bu grup, üniversite kazanıp Anadolu'nun bağrından metropolün kucağına düşenler ve doğuştan metropollü olanlar olmak üzere ikiye ayrılır. İlkine mensup olanlar; aile baskısından kurtulmanın verdiği heyecan ve istekle kabak çiçeği gibi açılır. Tek gecelik ilişki yaşamanın bireysel özgürlük olduğuna kendilerini zorla inandırıp, bir gün onunla bir gün bununla gezerler. Okul bitip memlekete dönünce ivedilikle Haydar Dümen'e bir mektup yazılır ve alınan öğütle birlikte kızlık zarı diktirmek üzere doktorun yolu tutulur. Artık o meçli, ugg botlu, Çin malı iPhone'lu kızdan eser kalmamıştır. Çok geçmeden, iki taraftan lüle lüle sarkan zülüfleri ve dekoltesi ekstra bir aksesuarla kapatılmış gelinlikleriyle mahalle fotoğrafçısının vitrininde arzı endam ederler.
Doğuştan metropollü olanlarsa görece daha aklıselimdir. Özel yaşamlarını aynı hızda yaşasalar da erkeklere eyvallahları daha azdır. Umursamazlık en büyük silahlarıdır. Partnerlerinin Mercedes yerine Lada Samara'sı varsa, kendilerini okulun önüne kadar bırakmasını istemezler. Vakıf üniversitesinden mezun olanları, babalarının kurduğu güzellik salonu, bebek butiği ya da spa merkezi gibi yerlerde patroniçe olurlar. Özel sektörde yer edinenleriyse, CV'lerine 17 dil bildiklerini yazmaları ve güzellikleri sayesinde yer ederler. Rahim ağzı kanseriyle ilgili haberler korkulu rüyalarıdır.
"Yine terk edildim yha" kızı: Bu kızlar kasaba, nahiye ve benzeri yerlerde yetişen, bir şekilde oradan çıkmayı başaramamış, ergenliğiyle yetişkinliği arasındaki köprüyü sağlıklı kuramamış gruptandır. Genelde liseye kadar okuyup en yakın BİM'de işe başlarlar. Şansları yaver giderse belediyenin beyaz masasında görev alır ya da tayyör giyebilecekleri bir başka masa başı işinde çalışırlar. Facebook profillerinde yeğenlerinin salyaları akarken çekilmiş fotoğrafları vardır. Albümü geriye doğru incelerseniz, çocuğun doğumundan itibaren kronolojik olarak foroğrafların yüklendiğini görebilirsiniz. Her fotoğrafın altında "Cnmm yhaa choq dadlıııı", "Yherimm seniiii BeNN" gibi tüyleri diken diken eden eş-dost yorumları vardır. Yarım saatte bir "EbRu YasHar - sEviYorum SenNi - PAYLASSHH", "YılDısS TiLLBee - Chabuk OLaLım Ashqim", "Dj TiEsStO- Kop koP KOp" gibi videolar paylaşırlar. İçinden kan damlayan gül resmi ve altında copy-paste bir Cezmi Ersöz şiiriyse bütün aşk yaşamlarının özetidir. Arada bir kazara Can Yücel şiiri paylaşılsa da aldanılmamalıdır. Onlara göre bütün erkekler zalim, acımasız ve zamparadır. Kendileri ise hep terk edilmeye mahkum "drama queen".
Bir kaç başarısız denemeden sonra hayatlarının erkeğini bulup evlenirler ve 3 ay gibi kısa bir sürede 160 kiloya çıkarlar. Facebook profilleri de sonsuza dek ölüm sessizliğine gömülür.
"Çok şekilim kanka" kızı: Bu kızların mutlaka Canon EOS fotoğraf makinesi vardır ve erkek arkadaşlarından nasıl HDR yapılacağını öğrenirler. Saçları iki haftada bir patlıcan moru, şarabi pembe ve çivit mavisi arasında gidip gelir. Orealle renk açmaktan harap olunca da sıfıra vurdururlar. "Saçlar kesilmişken feminist takılayım, ziyan olmasın" düşüncesi hakimdir. Deviantart profillerinde meme, pipi, makro çekim göz bebeği, deforme edilmiş Tim Burton çizimleri ve benzeri grotesk eserler bulunur. Ergenlik asiliğini üzerlerinden atamamışlardır. Köstebek gibi alternatif yerlerden ya da Taksim pasajlarından pötikareli, baskılı t-shirtler ve çantalar satın alırlar. Mango, Zara gibi yerlerden giyinen kızlara mütemadiyen sinsi ve aşağılayıcı bakışlar fırlatılır. Cihangir, Firuzağa, Asmalımescit gibi yerler favorileridir. Evlerinin duvarlarında Bob Marley posteri, kütüphanelerinde hiç ellenmemiş Trevanian romanları ve raflarında korsan Tim Burton DVD'leri bulunur. Hayatın gerçekleriyle ilk karşılaştıkları ve gardlarını düşürdükleri dönüm noktasıysa, binbir türlü direnme, açık öğretim hilesi ve antimilitarist söylemler arasında apar topar askere gitmek zorunda olan sevgililerinin yemin törenine katıldıkları gündür.